Kapitalizmin acımasız doğasını bankacılık sistemi üzerinden ele alan film, para dünyasının en gözden çıkarılabilir hizmetkarlarından biriyken, onun efendisi haline gelen Marc Tourneuil'ün önlenemez yükselişini konu ediyor. Film ayrıca, kapitalist toplumlarda egemen değer olan paranın insan üzerinde yarattığı tahribatları, gözler önüne seriyor.Ödüllü yönetmen Costa Gavras'ın kapitalist sistemi sorguladığı "Kapital" Stéphane Osmont'un aynı adlı eserinden uyarlanmıştır.Bankalar, kapalı kapılar ardındaki entrikalar, lüks tekneler, manken kızlar, şirket uçakları, para, para, hep para... Kapitalist sistemin pis içyüzü dünyanın en tanınmış politik film yönetmenlerinden biri olan Costa-Gavras tarafından gözler önüne seriliyor... Kapital, para dünyasının en gözden çıkarılabilir hizmetkârlarından biriyken onun tartışmasız efendisi haline gelen Marc Tourneuil´ün önlenemez yükselişini konu alıyor. Avrupa´nın en büyük bankası Phenix Bank´ın yeni yönetim kurulu başkanı olunca, Tourneuil kurul üyelerine bir açıklama yapar: "Yeni Robin Hood benim! Yoksullardan çalıp zenginlere vermeye devam edeceğiz!" Gavras´ın deyişiyle, "Sermayenin kölesiyiz. Peki bizi kim özgür kılacak?.iyi seyirler

Hırslı bir vergi avukatı mahkemede eski bir arkadaşı temsil etmeye karar verir.

İç savaşın eşiğindeki Bougainville Adası'ndaki yerli öğrencilere öğretmenlik yapan Bay Watts, çocuklara Dickens'ın 'Büyük Umutlar'ını okumaya başlar. Böylece kitabın kahramanı Pip bir anda Matilda'nın hayatına giriverir. Matilda bu ismi sahilde kumlara yazar ve deniz kabuklarıyla süsler. Ne ki Pip'e inanan sadece Matilda değildir. Ve savaşın kucağındaki bir adada renkli bir hayal gücü büyük bir tehlike olabilir. iyi seyirler

Set in 1974, an authentic and uplifting tale of two friends whose horizons are opened up by the discovery of black American soul music.

Nelly, toplama kampından kurtulmayı başarmış ama işkenceden yüzü tanınmayacak hale gelmiş bir şarkıcıdır. Zorunlu olarak geçirdiği estetik ameliyat sonrasında, kendisinin bir benzerine dönüşür. Görmek için can attığı tek kişi ise kocası Johnny’dir. Karşılaştıklarında Johnny onu tanımayıp zihnini iyice bulandırır. Acaba kocası ona hâlâ âşık mıdır, yoksa sadece parasının peşinde midir? iyi seyirler

Set in the 1970s, it's the story of three lifelong friends who take control of organized crime in Rome.

Romy (Diane Kruger), Fransız kocası Richard (Gilles Lellouche) ile ABD'de tatildedir. Ancak yolculuk, bu yıpranmış çift için hızla eski hesapların çözülmesine dönüşür. Nihai bir dövüşten sonra Romy, serbest kalmaya karar verir. Yabancılaşan ve bilinmeyene kaçan istikrarlı ve güvenli bir yaşamla bağlarını koparır.

1. Dünya Savaşı'nı başlatarak Avrupa'nın siyasi haritasını tamamen değiştiren Avusturya veliaht Prensi Ferdinand'ın ölümünün 100. yıldönümü yaklaşırken, Saraybosna'daki Hotel Europa'da Birleşmiş Milletler'in çok önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmaya hazırlanmaktadır. Ancak otelin büyük borçları vardır, bankalar kredi vermemektedir ve 2 aydır paralarını alamayan çalışanlar greve gitmek üzeredir. Otel müdürü Ömer (Izudin Bajrovic), bu önemli olay öncesi grevi engellemek için kaba kuvvet dahil her türlü yöntemi denemeye kararlıdır.Bu esnada otelin çatısında, Ferdinand'ı öldüren Gavrilo Princip'in bir terörist mi, yoksa kahraman mı olduğuna dair röportajlar yapılmaktadır. Katılanlar arasında Princip'le aynı adı taşıyan bir genç de vardır ve hararetle Princip'in bir kahraman olduğunu savunmaktadır.Otelde kalan önemli misafirlerden biri olan Jacques'ı (Jacques Weber) korumakla görevli olan Edo (Edin Avdagic), adamın güvende olduğundan emin olabilmek için odasına bir kamera yerleştirmiştir.Tek bir otelde geçen filmde farklı hayatlar ve bakış açıları iç içe geçiyor.Tarafsız Bölge, Bir Hurdacının Hayatı gibi filmleriyle tanınan Danis Tanovic'in yönettiği film, Bernard-Henri Lévy'nin Hotel Europa adlı eserinden esinlenerek çekildi. Otel çekimleri, Saraybosna'nın Holiday Inn Oteli'nde yapıldı

A group of people trying to cross the border from Mexico into the United States encounter a man who has taken border patrol duties into his own racist hands.

"Kararım şu: Ben, Olga Hepnarová, hayallerinizin kurbanı, sizi ceza cezasına çarptırın." Bunlar, 1973'te Prag'da masum bir grup insana bir kamyon kiralayan 22 yaşındaki kitle katili Olga Hepnarová'nın ünlü sözleri idi.iyi seyirler

Ortak bir dile sahip olmayan iki yabancının arasında bir gece olan stand, yanardağdaki bir kül bulutu tüm uçuşların kalkmasını engellediğinde beklenmedik bir dönüş yapar.

Hikaye, Fransa'nın güneyindeki yeni fırsatlar için yola çıkan ve yerel suç patronunun kafasına sarılan iki araba hırsızı, kardeş üzerinde duruyor. Andrew ve Garrett Foster (Scott Eastwood ve Freddie Thorp) lüks otomobillerde uzmanlaşmış hırsızlar, yalnızca en pahalı arabalar. Değerli bir milyon euro değerinde muhteşem Bugatti 1937 çalmak için kiralanmışlardı, bu yüzden iş için Fransa'nın güneyine gidiyorlardı. Ancak yakalanırlar ve Bugatti'ye sahip olan yerel suç patronu Jacomo Morier (Simon Abkarian) hafifçe almaz. Morier, yaşamları karşılığında iki kardeşin, Morier'in kemer rakibinden Max Klemp'den (Clemens Schick) herhangi bir araba değil, bir araba çalması gerekecek. Morier, en değerli arabası Klemp'in 1962 Ferrari 250 GTO'sunu çalmasını istiyor.Home AgainI've been many placesI've traveled 'round the worldAlways on the search for something newBut what does it matterWhen all the roads i've crossedAlways seem to be back to you…Old familiar facesEveryone you meetFollowing the ways of the landCobblestones and lanternsLining every streetCalling me to come home againDancing in the moonlightSinging in the rainOh, it's good to be back home againLaughing in the sunlightRunning down the laneOh, it's good to be back home againWhen you play with fireSometimes you get burnedIt happens when you take a chance or twoBut time is never wastedWhen you've lived and learnedAnd in time it comes back to you…And when i got wearyI'd sit a while and restMemories invading my mindAll the things i'd treasuredThe ones i'd loved the bestWere the things that i'd left behind… Eve DönüşÇok yere gettim,Bütün dünyayı gezdim,Sürekli yeni birşeyler arayarakAma ne farkeder kiGeçtiğim bütün yollarGeri dönecekmiş gibi gözüktükten sonra.Eski tanıdık yüzler,Tanıştığın herkez.Takip ettiğimArnavut kaldırımlı ve fenerleKaplı her yolBeni eve geri çağırıyorlar.Ay ışığında dans etmek,Yağmurda şarkı söylemek,Oh, tekrar evde olmak güzelGünışığında gülmek,Patikadan aşağıya koşmakOh, tekrar evde olmak güzel.Ateşle oynadığın zamanBazen yanarsınBir ya da iki kez başına gelir denediğin zaman.Ama zaman asla boşa harcanmazYaşadığın ve öğrendiğin zamanVe zamanla sana geri döner.Yorgun olduğumdaBiraz oturur ve dinlenirim.Anılar aklımı istila ederDeğerli olan herşeyden,En sevdiğim olanıydıArkamda bıraktığım.